ÖZET
Diyabetik ayak yaraları ve klinik deneyimimiz
Amaç: Diyabetik ayakların bir kısmı ilerleyici yara nedeniyle amputasyona giderken bazıları komplikasyon gelişmeden iyileşir. Bu
çalışmada diyabetik ayak nedeniyle takip ve opere edilen hastaların amputasyon için risk faktörleri incelendi.
Gereç ve Yöntem: 2008 ve 2011 yılları arasında Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğinde muayene edilen 104 diyabetik ayak yarası olan
hasta değerlendirildi. Olguların demografik özellikleri, diyabet tipi, diyabet süresi, kullandığı ilaçlar, gelişen komplikasyonlar, yapılan kültür
antibiyogram çalışmaları ve gördüğü tedaviler kaydedildi. 104 hastanın 27’si kadın, 77’si erkekti. Hastaların yaş ortalaması 62.3 (dağılım
23-90) idi. Hastaların dokuzu tip 1, 95’i tip 2 diyabet hastasıydı.
Bulgular:Hastalarıın %36.5’i herhangi bir antidiyabetik ilaç kullanmıyordu. Diyabete bağlı komplikasyonlar hastalar sıklık açısından
değerlendirildiğinde şu şekildeydi; retinopati %44.2, polinöropati %16.3, nefropati %11.5, Charcot eklem %3.8. Hastalar Wagner
sınıflandırılmasına göre değerlendirildiğinde 1 hasta evre 0, 34 hasta evre II, 38 hasta evre III, 28 hasta evre IV, 3 hasta evre V olarak tespit
edildi. Toplamda 82 hastaya cerrahi girişim uyguladı. Ameliyat edilen hastaların 42 si tek operasyonla salah bulurken diğerleri en az bir
kez revize edildi.
Sonuç: Multidisipliner yaklaşımın amputasyon oranlarını azalttığına ve bu yaklaşımda ortopedinin ayrı ve özel bir yeri olduğuna
inanmaktayız.
Anahtar kelimeler: Diyabet komplikasyonları, ayak yaraları, risk faktörleri, amputasyon
ABSTRACT
Diabetic foot lesions and clinical experience
Objective: Although some diabetic foot undergone amputation because of progressive wound others heal without complication. This
study evaluates the risk factors for amputation of diabetic foot.
Material and Methods: This study include 104 patients (77 males, 27 females; mean age 62.3 years; range 23 to 90 years) who had
diabetic foot ulcers and treated between 2008 and 2011. Data on age and sex, type and time of diabetes, complications and treatment
type were recorded.
Results: 36.5% of patients had no any antidiabetic medicine. The frequencies of diabetes related complications in descending order were
as follows; 44.2% retinopathy, 16.3% polyneuropathy, 11.5% nephropathy, 3.8% Charcot joint. According to Wagner Classification most of
the patients (n=100) stages found in two to four. Total 82 patients undergone surgical treatment.
Conclusion: We consider that multidisciplinary treatment strategy in which orthoapedic surgeons have an important and special mission
decreases amputation rate in diabetic foot.
Key words: Amputation, complications, foot ulcers, risk factors
Kaynak
Korkmaz, M., Şener, N., Bayram, E., Yılmaz, M., & Çetinus, M. E. (2015). Diyabetik Ayak Yaraları ve Klinik Deneyimimiz. Medical Journal of Bakirkoy,11(2).
Makaleye Ulaş: Diyabetik Ayak Yaraları ve Klinik Deneyimimiz
Devamını oku... »
İhmal edilmiş tırnaklar birçok şikayeti beraberinde getirirken, bu tip tablolar uzuv kayıplarına kadar gidebiliyor. Tırnak sağlığını korumanın, günlük hayatımızda uygulayabileceğimiz birçok yönetimi olduğunu ve bunları ihmal etmememiz gerektiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Figen Akın, yanlış uygulamaların geri dönüşü olmayan tırnak hasarlarına yol açtığını belirterek “Tırnak etrafındaki koruyucu etkisi olan deri kısmın kopartılması bu bölgelerde dolama dediğimiz bakteriyel enfeksiyonlara, hatta çeşitli mantar enfeksiyonlarının oluşumuna da zemin hazırlayabilir” diyor.
Tırnak bakımı başta kadınlar olmak üzere birçok insan için güzelliğin olmazsa olmazları arasında. Özellikle son yıllarda tırnak bakımı ve sağlığına artık daha profesyonelce yaklaşılıyor. Bakım merkezleri, podoloji merkezlerine ve hastanelere dönüşmeye başladı bile. Çünkü tırnak bakımında yapılan yanlış uygulamalar ve ihmaller geri dönüşü olmayan tırnak ve kozmetik problemlerine yol açabiliyor. Doğru uygulanan bakım ve alınan gerekli önlemlerle tırnak problemlerinin önüne geçebileceğine dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Figen Akın, sağlıklı tırnaklarla ilgili yapılması gerekenleri paylaşıyor.
Dr. Figen Akın, “Öncelikle sterilizasyon en önemli konulardan biridir. Çünkü siğil, hepatit B ve C enfeksiyonları, mantar ve bakteriyel enfeksiyonların en çok alındığı yer manikür salonlarıdır. Tırnak bakımında kullanılan aletlerin sterilizasyonu için en uygun yöntem ultrasonik bir temizleyicinin ardından özel sterilizasyon çözeltilerinden yararlanmaktır. Gidilen manikür salonlarında bu yöntemlerin kullanılıp kullanılmadığını, hastalıklardan korunmak için mutlaka kontrol etmek gerekir” diyor.
Deterjan, oje ve aseton gibi kimyasalların da sürekli kullanımının tırnak yapısında yumuşamaya ve tırnak altında boşalmalara neden olabileceğini belirten Akın, onikoreksis adı verilen tırnak sorununda, tırnakta uzunlamasına kabartılar, çatlamalar ve kırılmaların meydana geldiğini özellikle de oje ve aseton kullanımının tırnak plağındaki yağın kaybına neden olabildiğini söylüyor. Dr. Akın, bu maddeler kullanıldıktan sonra tırnakların badem yağı, susam yağı gibi doğal bir yağ ile mutlaka nemlendirilmesi gerektiğine değiniyor.
Dr. Akın, “Sağlıklı beslenme her konuda olduğu gibi sağlıklı tırnaklar için de önem taşır. Protein, yağ, vitamin ve mineral eksiklikleri, bazı toksik maddeler, tırnakların kırılgan ve cansız olmasına sebep olur. Taze sebze-meyve, protein, tuzsuz çiğ badem, ceviz, kuru siyah üzüm çekirdeği, kuru meyveler ve günlük su tüketimi tırnak sağlığı için oldukça faydalıdır” diyor.
Tırnak kesiminin de önemini vurgulayarak ayak tırnaklarının düz, el tırnaklarının ise oval kesilmesi gerektiğini dile getiren Dr. Figen Akın, “Özellikle ayak tırnaklarının kenar kısımlarının kesilmesi ciddi tırnak batmalarına yol açabilir” diyor. Ayakkabı seçiminin de ayak tırnak sağlığı için dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta olduğunu söyleyen Akın, ayak parmaklarının ayakkabı içinde rahatça hareket edebileceği ve ayağı tam kavrayan ayakkabıları seçmek gerektiğine dikkat çekiyor.
Tırnak bakımının önemini anlatan Anadolu Sağlık Merkezi Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Figen Akın, bulaşıcı hastalıklardan korunmak, deformasyon ve yanlış uygulama sonucunda geri dönüşü olmayan hasarları önlemek için el ve ayak tırnaklarına özen gösterilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Devamını oku... »
Üniversiteye sınavsız geçiş kalkıyor
2016 ÖSYS Kılavuzu’nda “sınavsız geçiş hakkı” yer aldığı için yaklaşık 78 bin öğrenci bu haktan yararlanmak için başvurdu, Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) girmedi
TBMM Başkanlığı’na sunulan Milli Eğitim Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nda “unutulan” bir madde bu yıl üniversiteli olacağını düşünen 77 bin 814 öğrencinin bu hayalini bitirecek.
Çünkü tasarıya göre meslek lisesi öğrencilerinin alanlarının devamı niteliğindeki yükseköğretim programlarına sınavsız geçişlerini düzenleyen bu hak kaldırılıyor. Oysa 2016 ÖSYS Kılavuzu’nda “sınavsız geçiş hakkı” yer aldığı için yaklaşık 78 bin öğrenci bu haktan yararlanmak için başvurdu, Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) girmedi. Eğer tasarıya düzenlemenin bu yılın öğrencilerini kapsamadığına ilişkin bir ek madde konulmazsa bu öğrenciler için üniversiteye gitmek söz konusu değil.
(Alıntıdır:podologuz.com)
Devamını oku... »
2016 ÖSYS Kılavuzu’nda “sınavsız geçiş hakkı” yer aldığı için yaklaşık 78 bin öğrenci bu haktan yararlanmak için başvurdu, Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) girmedi
TBMM Başkanlığı’na sunulan Milli Eğitim Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nda “unutulan” bir madde bu yıl üniversiteli olacağını düşünen 77 bin 814 öğrencinin bu hayalini bitirecek.
Çünkü tasarıya göre meslek lisesi öğrencilerinin alanlarının devamı niteliğindeki yükseköğretim programlarına sınavsız geçişlerini düzenleyen bu hak kaldırılıyor. Oysa 2016 ÖSYS Kılavuzu’nda “sınavsız geçiş hakkı” yer aldığı için yaklaşık 78 bin öğrenci bu haktan yararlanmak için başvurdu, Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) girmedi. Eğer tasarıya düzenlemenin bu yılın öğrencilerini kapsamadığına ilişkin bir ek madde konulmazsa bu öğrenciler için üniversiteye gitmek söz konusu değil.
(Alıntıdır:podologuz.com)
Devamını oku... »
Ülkemizde 2012 yılında eğitim-öğretim hayatına başlayan podoloji programının mezunlarına maalesef 4 yıllık zaman içinde kamu kurumlarına atamalarda yer verilmedi. Bu sebeple gözlerimiz önümüzdeki günlerde gerçekleşecek olan 2016/1 KPSS yerleştirmelerine çevrilmişti. Geçtiğimiz günlerde atamaların hangi alanlarda ve nerelere yapılacağı açıklandı. Kamu kurum ve kuruluşlarınca merkezi yerleştirme yapılmak üzere Devlet Personel Başkanlığına gönderilen (Milli Eğitim Bakanlığına ait Öğretmen kadroları ve kariyer meslek memurları dışında kalan) toplam (10.144) kadro ve pozisyon içinde maalesef Podologlara kontenjan ayrılmadı. Halbuki ülkemizde podoloji gibi yeni bilim dalları olan sağlık fizikçisi, odyoloji teknikeri, perfüzyonistler gibi birçok branşa yer verilmeye başlandı.
Podoloji Programı geçtiğimiz dört yıl içinde Kocaeli Üniversitesi’nden 16 mezun verdi. 2016 yılı Ağustos ayında ise Kocaeli Üniversitesi 18, Acıbadem Üniversitesi ise yaklaşık 40 mezun verecek. Biruni üniversitesinin de bu yıl mezun verdiğini düşünürsek toplamda Podoloji mezunu sayımız 100 civarına ulaşacaktır. Önümüzdeki yıl ya da bir kaç yıl içinde ÖSYM tercih işlemlerinde Harran, Biruni, Acıbadem ve Kocaeli Üniversitelerinin haricinde Gaziantep ve Çankırı Podoloji programları tercih listelerine eklenecek. Mezun sayımız zaman içinde katlanarak devam edecek gibi görünmekte ama maalesef devletteki istihdam bu artışa yanıt verecek durumda değil.
Hal böyle olunca önümüzdeki ay üniversite tercihinde bulunacak ve Podoloji programını yazmayı düşünen genç arkadaşların bu durumu dikkate almalarında fayda var diye düşünüyoruz. Ayrıca alt öğrenimden tercihin kaldırılmış olması da sağlık meslek liselerinden tercihte bulunacak arkadaşlar için ayrı bir dezavantaj oluşturacak. Maalesef podoloji ataması bekleyen 2. sınıf arkadaşlarımızdan bazıları Podoloji ataması olmadığı için mezun olmak yerine lise diplomaları ile atanmayı beklemekte, bu sebeple de kasıtlı olarak tek derslerini alttan bırakmaktadırlar.
Buradan Sağlık Bakanlığı ve Üniversite Hastanelerinin yetkililerine de seslenmek istiyoruz. Diploma vererek yetkinliğini onayladığınız Sağlık Meslek Lisesi mezunları, en doğal şekilde eğitimlerini ilerletmek ve kişisel gelişimlerine katkı sağlamanın yanında ülkemizi layık olduğu çağdaş bilim seviyesine yükseltebilmek için nitelikli iş gücü oluşturmaya, öğrenimlerini bir üst seviyeye taşımaya çalışmaktadır. Ama ne yazık ki son Danıştay kararı neticesinde mevcut SML mezunu ve aynı zamanda üniversite öğrencisi olan gençler bir cendereye sokulmuş durumdadır. Podoloji alanından konuya bakılacak olursa öğrencilerimiz zor bir tercihle başbaşa bırakılmıştır. Ya mezun olacaklar ve iş imkanı olarak sadece özel sektörü düşünecekler, ya da tek ders bırakıp KPSS’ye hazırlanarak ortaöğrenim mezunu olarak atanmaya çalışacaklardır. Zaman en değerli hazinemizdir ve bizlerin hayatlarından bu zamanı çalmaya kimsenin hakkı yoktur.
(Alıntıdır: podologuz.com)
Devamını oku... »
Kaynak: http://link.springer.com/article/10.1186/1746-1340-16-10
Devamını oku... »
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
